G Ü N C E L

ALLERJİK RİNİT




Rinit, burun içini döşeyen zarın (mukozanın) inflamasyonu (yangısı) ve bunun sonucu burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırma ve kaşıntı belirtilerinden bir veya birkaçı ile karakterize bir tablodur.

Rinit, burun içini döşeyen zarın (mukozanın) inflamasyonu (yangısı) ve bunun sonucu burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırma ve kaşıntı belirtilerinden bir veya birkaçı ile karakterize bir tablodur. Alerji veya aşırı hassasiyet (atopi) adını verdiğimiz durum, vücudumuzun daha önceden karşılaştığı ve zararlı kabul ederek antikor geliştirdiği, bu madde ile yeniden karşılaşması durumunda bu olaya aşırı tepki göstermesidir. Alerjik rinit ise, burun içi zarının solunum yoluyla alınan alerjenlere karşı (Tip I olarak sınıflandırılan) aşırı duyarlılık göstermesine bağlı gelişen (Ig E bağımlı) hastalığıdır. Toplumda görülme sıklığının %10-25 arasında olduğu bildirilmektedir. Çoğunlukla 40 yaşından önce ve genellikle 10-15 yaşları arasında başlar.

Alerjik nezlede genetik ve çevresel faktörler rol oynar. Bu hastalık klinik olarak yıl boyu süren ve mevsimsel olmak üzere ikiye ayrılır. Toz, küf ve hayvan tüyü, yıl boyu şikayetlere yol açarken, ağaç, çimen ve yabani ot polenleri mevsimsel alerjik rinite sebep olurlar. Ağaçlar genellikle ilkbaharda polen üretirken, çimen polenleri yazın, yabani ot polenleri de yaz sonları ile sonbaharda ortaya çıkar.

Alerjik rinit sık olarak gözde sulanma ve yanma ile görülen konjunktivit, sinüzit, orta kulak iltihabı, kronik öksürük, astım, egzema, ürtiker ve besin alerjileri gibi başka durumlarla birlikte bulunabilir.

Astımlı hastaların %60-80’inde alerjik rinit, 10 alerjik rinit hastasının en az üçünde egzema, ikisinde ise ürtiker bulunmaktadır.

Klinik Yaklaşım

Alerjik rinite klinik yaklaşımda en önemli husus iyi bir aile öyküsü, iyi bir kişisel öykü ve fizik muayenedir. Kişide alerjiyi düşündüren semptomlar hapşırma, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, burun ve gözde kaşıntı ile birlikte gözde yaşarmadır. Muayenede ise, genellikle burun mukozası ödemli ve soluk görülür, göz altlarında koyu renk değişikliği mevcuttur. Laboratuvar testleri, alerjik rinit tanısından daha ziyade destekleyici ve tedavide yol göstericidir. Bu laboratuar testlerinden alerjen spesifik Ig E tayinleri hastalığa özgüdür. Deri testlerinde veya hastanın serumunda spesifik Ig E değerlerine bakılabilir.

Alerjik Rinitin Tedavisi

A. Hasta eğitimi (Daima gereklidir)
B. Alerjenden korunma (Uzaklaştırılabilen alerjenler için)
C. Medikal (İlaçla) Tedavi (Semptomlara yöneliktir)
1. H1 antihistaminler (Ağızdan ya da burun spreyi ile)
2. Kortikosteroidler (Kortizonlar) (Topikal-Sistemik)
3. Dekonjestanlar (Ağızdan ya da burun spreyi ile)
4. Antikolinerjikler (Topikal)
5. Antilökotrienler
6. Kromonlar (İntranazal-Oküler)
D. İmmünoterapi (Aşı ya da ağızdan ilaç- Hastalığın nedenine yönelik tek tedavidir)
E. Cerrahi tedavi (Burun hava akımını düzeltmek ve antialerjik ilaç tedavisinin daha etkili olmasını sağlamak amacıyla yapılır)